Coğrafya keşfedilmesi zor engin dağlardan, uzun patika yollardan, ovalardan ,göllerden, içinde yaşayan canlılardan, düşüncelerden oluşan üzerinde yürümenin, düşünmenin , paylaşmanın, güzel olan herşeyin yaşandığı bilimsel bir tanımı ifade eder. Kötülükler ve ondan doğan sonuçların da yaşandığı bir yer midir? Evet , maalesef öyledir. Ama ben güzelliklerden bahsetmek istiyorum. Mevsimi olmasa da açan çiçeklerden, uçan kuşlardan, dolu dizgin koşan atlardan , ortak bir paydada buluşup toplanan insanların yürüdüğü patikalardan.. Doğanın büyüsü bozulmasın diye narin, ürkek ilerleyen adımlardan. İşte biz bu adımlarla başladık yürüyüşe. Engin dağların eteklerinden, taşın,toprağın yüzünden yürüdük. Sohbetler ettik, manzaralarda büyülendik, yoruldukça dinlendik. İçimizden geçen,zihnimizi meşgul eden hayatı düşündük. Manzaranın doğasından mıdır bir çok insanı alır da uzaklara götürür. Düşünür, dinlenir,iyileşir, sakinleşir. Biz de aynen böyle yaptık. Kimisi belki durdu hayatını düşündü, kimisi aşkları,kimisi yanlızlıkları, kimisi de acıları. Düşünelim ki doğa güçlü bir şifa kaynağı gibi bütün cömertliği ile insanı iyileştirsin.. Yazarı kim bilmiyorum ama anımsadığım bir cümle ile bu yürüyüşteki hislerimi noktalamak istiyorum. ” Doğa en parlak en lekesiz aynadır.” Özümüz her zaman doğaya dönük olsun..
