Kelebek vadisini pek sevdik. Geçen hafta Vadi’nin batı yakasında yürümüştük. Kulübümüz bu hafta da Vadi’nin doğu yakasında yürümeyi uygun görmüş, iyi de etmiş. Salihli’nin iki şirin dağ köyü arasında yürüyeceğiz. Elbette bu iki köy arasında ne kadar yüksek yer varsa oraları fethederek, terleyerek, yorularak ama doğa anamıza kavuşmanın huzuru ile yürüyüşümüzü tamamlayacağız.
26 kişiyiz. Aracımızla Sart üzerinden Çaypınar köyüne gittik. Bu köy Kelebek vadisinin doğu tarafında. Rakımı 550 m. Saat 8.00 gibi köye vardığımızda, hava ağarmamıştı. Birkaç köpek dışında köy uykudaydı. Kulüp başkanımız Sefa Özer rehberliğinde yürüyüşümüze başladık. Hava epey soğuk olmakla birlikte hiç rüzgâr yoktu. Kelebek vadisi sırtlarına doğru yükselmeye başladık. Bir süre sonra, biz köyü ardımızda bırakırken uzaklardaki Bozdağların tepeleri arasında güneş kendini göstermeye ve hava ısınmaya başladı.
Bazen meşe ağaçları arasındaki patikalardan, bazen de sırttaki, üzeri soğuk geceden kalma kırağıyla kaplanmış otların üzerinde yürüdük. Geçen hafta yürüdüğümüz, vadinin karşısındaki sırtları seyrederek anılarımızı tazeledik. Sırtta yürürken etrafımızı kuşatan tepelerin birbiri üzerine yığılmış buğulu görüntülerinin bize verdiği hissi şehirden dışarı çıkamayan insanların anlamaları mümkün değil.
Yeniköy’e yaklaştığımızda, ta uzaklardan bize selam gönderen, üzeri bembeyaz karla kaplı Bozdağların zirvesini gördük. Sanki “Sizi özledim, gelin artık!” der gibiydi. Güneyde ise Kelebek barajı ve ardındaki Horzum köyü seçilebiliyordu.
Yaklaşık 10 km lik bir yürüyüş sonunda, saat 13.00’e doğru 980 m rakımlı, başlıca geçim kaynağı fidancılık olan Yeniköy’e ulaştık. Eskiden Çaypınar’ın bir mahallesi olan köy, 1951 yılında ayrılarak Yeniköy adını almış.
Köy kahvesinde kulübümüzün ikram ettiği çayları içerek yorgunluk giderdik. Bir pazar gününü daha hakkını vererek tamamlamanın huzuru içinde aracımıza binerek Salihli’ye döndük.